11 Ekim 2011 Salı

Eski...


...bir kez daha ve sesizce yüklendi tüm sorumluluğu, adımladı parke taşlarla döşenmiş yolda,
Başını yukarı kaldırdı, karanlıktı gökyüzü, sessizdi, ölüm gibi...

Düşünmezdi,
Takmazdı kafasına, umursamazdı ayrılıkları,

Oysa şimdi...
... yaş ilerlemişti

...son bir liman olarak sığındığı,
Belki de, hiç gelmemesi gereken yerdi,

Duygular, düşünceler...

Yaşam...
İşte böyle birşeydi,
Beklentileri, salıvermek boşluğa,
Nereye gittiğini, bilememek,

Unutmak, unutulmak,
Sevgiyi, aşk'ı, umutları,
Eskitmek...

Olur muydu?
Değişir miydi?

Yani...
Eskisi gibi...

Eskiden kalma, ne vardı ki,
Karombole yaşanan aşklar,
Sorumsuzca tüketilen sevgiler...

...şimdi,
Yeni bir eski zamanıydı...

Zaten şimdi,
Eski değil miydi?

Az önce...
Biraz önce...
Geçmişte kalmamış mıydı?

Bir kez daha, eskimemiş miydi, eskitilmemiş miydi?

Eskimek...
Acı verici,
Bir okadar yıkıcı, yakıcı ve yıpratıcı,

Eski demek...
...yani
Tükenmek, bitmek, yok olmak...
Sonra düşünürken, mazideki sevgiliyi,
Bahsederken, gözlerinden, saçlarından,
İyi kötü huylarından,

Duraksamak...
... ve eski demek, her cümlenin başlangıcında...

Her başlangıcın, muhtemel sonucudur eskimek...



Ozan Muhammet Candan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Özgürlük

  Önce kocaman bir yürek taşıyacak Sonra uğrunda savaşacaksın, Sende yoksa o yürek Boşuna sesini yükseltip bağırmayacaksın! Bu yol bildiğin ...